İçeriğe atla

İngilizce edebiyat

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(İngiliz edebiyatı sayfasından yönlendirildi)

İngilizce edebiyat, İngilizce olarak icra edilen edebiyat türüdür. Bu alanda eser veren sanatçıların ille de İngiliz olması gerekmez. Polonyalı Joseph Conrad, İskoç Robert Burns, İrlandalı James Joyce, Galli Dylan Thomas, Amerikalı Edgar Allan Poe, Hint Salman Rushdie, Karayipli V.S Naipaul İngilizce olarak birçok edebi eser vermişlerdir. Diğer bir deyişle, İngilizce Edebiyat dünyada konuşulan İngilizcenin çeşitli varyasyonları ve lehçeleri gibidir. Akademik alanda, İngilizce Edebiyat, İngilizce üzerinde çalışan bazı bölümlere, ikincil ve üçüncül eğitim sistemlerine ad olabilmektedir. İngiliz Edebiyatı'ndaki çok sayıda yazar çeşitliliğine rağmen, William Shakespeare'in eserleri, İngilizce konuşan dünya genelinde en önemli noktada yer almaktadır.

Eski İngilizce

[değiştir | kaynağı değiştir]

Eski İngilizce ile yazılmış olan ilk İngilizce eserler, Orta Çağ'ın başlarında ortaya çıkmıştır (bulunan en eski metin Cædmon's Hymn metnidir). Sözlü gelenek, eski İngiliz kültüründe çok güçlüydü ve çoğu edebi eser icra edilmek amacıyla yazılırdı. Böylelikle, epik şiirler çok popülerdi ve Beowulf dahil birçoğu, bugünün Norveççesine ya da İzlandaca'sına çok yakın benzerlik gösteren Anglosakson edebiyatı'nın zengin külliyatında günümüze kadar geldi. Günümüze kadar ulaşan el yazılarındaki Anglosakson dizelerinin çoğu, kıtadaki eski Viking ve Alman savaş şiirlerinin muhtemelen "daha yumuşak" bir uyarlamasıydı. Bu şiir İngiltere'ye getirildiğinde, hala bir nesilden diğerine sözlü olarak aktarılıyordu ve aliterasyonlu dizeler'in ya da ünsüz kafiyesinin (günümüz gazete başlıkları ve pazarlama sektöründe bu teknik sıklıkla kullanılmaktadır) daimi varlığı, Anglosakson halkının onu hatırlamasına yardımcı olmuştur. Bu tür bir kafiye Cermen dilleri'nin bir özelliğidir ve Latin dillerinin sesli uyaklarından ya da kafiyelerinden farklıdır. Fakat ilk yazılı edebiyat, Aziz Augustinus ve onun müritleri tarafından kurulan ilk Hristiyan manastırlarına dayanmaktadır ve Hristiyan okuyucuların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir şekilde uyarlandığını düşünmek mantıklıdır. Viking savaş şiirleri, en kaba mısraları olmaksızın dahi, hala kan davalarının kokusunu taşımaktadır ve bunlara ait sesli uyaklar, kulağa kasvetli kuzey havası altında çarpışan kılıçlar gibi gelmektedir: anlatılarda, her zaman için yaklaşan bir tehlike hissi duyulur. Beowulf'un hikâyesi boyunca savaştığı canavarlar tarafından nihayetinde ölmesi gibi, her şey, er ya da geç sonlanacaktır. Beowulf'taki hiçbir şeyin baki kalmaması, gençlik ve neşenin ölüm ve üzüntüye dönüşecek olması duyguları Hristiyanlığa girmiştir ve İngiliz romanının gelecekteki görünümüne hakim olacaktır

Orta Çağ İngiliz Edebiyatı

[değiştir | kaynağı değiştir]
Peterborough Chronicle birinci sayfası. İngiltere tarihi ve Norman İstilası hakkında çok önemli bilgiler içerdiği varsayılmaktadır.

Orta Çağ İngiliz Edebiyatı terimi, Orta Çağ İngilizcesi olarak bilinen İngilizce ile yazılmış olan ve yaklaşık olarak 1066 yılında Norman İstilası'ndan Londra-temelli bir İngilizce yapısı olan Chancery Standard'ın yaygınlaştığı ve matbaaların dili düzenli hale getirdiği 1470'lere kadar olan dönemdeki edebiyatı belirtmektedir. İngiliz edebiyatının bu döneminde, Geoffrey Chaucer Canterbury Hikayeleri'ni, the Pearl Poet Sir Gawain and the Green Knight'ı, William Langland Piers Plowman'i yazmıştır ve çok sayıda moralite oyunu ve dini piyes üretilmiştir.

Rönesans Dönemi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Matbaanın 1476 yılında William Caxton tarafından İngiltere'ye getirilmesini takiben, yerli edebiyat gelişmiştir. Reformasyon, edebi İngiliz dili üzerinde kalıcı bir etki yaratacak olan Book of Common Prayer'nın oluşturulmasını sağlayan yerli liturjinin üretimine ilham vermiştir. Hem Kraliçe I. Elizabeth hem de Kral I. James zamanında üretilen şiir, tiyatro ve düzyazı eserleri, günümüzde Erken modern (ya da Rönesans) olarak etiketlenmiş olan edebiyatı oluşturmaktadır. Bu edebiyat, insanı önemli bir konu olarak ele almasından dolayı (büyük oranda İtalya'dan alınan hümanizm sayesinde oluşmuştur) önemli sayılmaktadır. Neredeyse tamamen dini olan Orta Çağ İngilteresi'ndeki edebiyatın aksine, Erken modern edebiyat, okuyuculara daha dünyevi bir edebiyat sunmuştur, fakat şu unutulmamalıdır ki; Erken modern edebiyat, modern sekülerizm ile karşılaştırıldığında, çoğu bakımdan açık bir şekilde dini temelli görünmektedir.

Erken Modern Dönem

[değiştir | kaynağı değiştir]

Elizabeth Dönemi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Elizabeth dönemi, özellikle drama alanında olmak üzere edebiyatta büyük bir gelişmeye sahne oldu. İtalyan Rönesansı antik Yunan ve Roman tiyatrosunu yeniden keşfetti ve bu olay, Orta Çağ'daki eski dini piyeslerden ayrı bir şekilde gelişmeye başlamış olan yeni dramanın gelişiminde etkili olmuştur. İtalyanlar, özellikle Seneca'dan (önemli trajik oyun yazarı, filozof ve Nero'nun özel öğretmeni) ve Plautus'tan esinlenmişlerdir. Fakat İtalyan trajedileri Seneca'nın etiğine karşı olan bir ilkeyi kucaklamıştır: sahnede kan ve şiddet gösterilmesi. Bu tip sahneler, Seneca'nın oyunlarında sadece karakterler tarafından oynanırdı. Fakat İngiliz oyun yazarları İtalya modeline merak duyuyorlardı: belirli bir İtalya aktör topluluğu Londra'ya yerleşti ve Giovanni Floria İtalyan dilinin ve kültürünün büyük bir kısmını İngiltere'ye getirdi. Elizabeth döneminin çok şiddetli bir dönem olduğu ve Rönesans İtalyası'nda yüksek oranda görülen siyasal suikast olaylarının (Niccolò Machiavelli'nin Prens eserinde şekillendirilmiştir) Katolik komplosu korkularını pek yatıştıramadığı da doğrudur. Sonuç olarak, bu tür bir şiddeti sahnede temsil etmek Elizabeth dönemi izleyicisi için muhtemelen daha katartik olmuştur. Sackville ve Norton tarafından yazılmış olan Gorboduc, Kyd tarafından yazılmış olan ve Hamlet için büyük bir malzeme oluşturacak olan The Spanish Tragedy gibi Elizabeth döneminin ilk oyunlarından sonra, William Shakespeare o döneme kadar eşi benzeri görülmemiş bir şair ve oyun yazarı olarak dikkat çekmektedir. Shakespeare, meslek olarak bir edebiyat adamı değildi ve muhtemelen sadece üniversiteye hazırlayıcı bir lise eğitimi aldı. Yazmaya başladığı dönemde İngiliz sahnesini tekelleri altında bulunduran, "university wits" olarak bilinen üniversiteli oyun yazarları gibi, bir aristokrat ya da bir avukat değildi. Fakat, çok yetenekli ve inanılmaz bir şekilde çok yönlüydü ve bu kökeni düşük olan "shake-scene" ile alay eden Robert Greene gibi "profesyoneller"i geride bırakmıştır. Çoğu tiyatro eseri büyük başarı yakaladıysa da, en iyi oyunları olarak bilinen eserlerini son yıllarında (I. James hükümdarlığının ilk dönemleri) yazmıştır: Hamlet, Romeo ve Juliet, Othello, Kral Lear, Macbeth, Antonius ve Kleopatra ve esas oyun içinde yeni krala görkemli bir gösteri oluşturan bir trajikomedi olan Fırtına. Bu 'oyun içinde oyun', yeni kapalı tiyatroların farklı özel efektleriyle renklendirilen müzikli ve danslı bir ara oyun olan maskeli piyes şeklini alır. Eleştirmenler, başlı başına bir dramatik eser sayılabilecek olan bu başyapıtın, kralın kendisi için değilse James'in sarayı için yazıldığını belirtmektedirler. Olayların sonucunun gerçekleşmesinin bağlı olduğu Prospero'nun sihir sanatları, şiirde sanat ve doğa arasındaki ince ilişkiyi hissettirmektedir. O dönemlerde (Amerika'ya ilk sömürgecilerin gelişi), Fırtına, belirgin bir şekilde olmasa da önemli bir ölçüde, Bermuda Kitapçığı (1609) ile ilgili araştırmaların gösterdiğine göre, Shakespeare'i Virjinya Şirketi 'nin ta kendisine bağlayarak, bir Bermuda adası üzerinde geçmektedir. Frank Kermode'nin belirttiğine göre, "News from the New World" zaten çıkmıştı ve Shakespeare'in bu konudaki ilgisi dikkate değerdi. Shakespeare, Petrarch'ın modeline büyük değişiklikler getiren İngiliz sonesi'ni de popülerleştirmiştir.

Sone, 16. yüzyılın başında Thomas Wyatt tarafından İngilizce ile tanıştırıldı. Thomas Campion'un eserleri gibi, şarkılar şeklinde müzik olarak düzenlenmek amacıyla yazılan şiirler, basılı olarak çıkan edebiyat evlere daha geniş bir şekilde yayıldığında, daha popüler hale geldi. Elizabeth dönemi tiyatrosu'ndaki diğer önemli şahıslar arasında Christopher Marlowe, Thomas Dekker, John Fletcher ve Francis Beaumont yer alır. Anthony Burgess, eğer Marlowe (1564-1593) yirmi dokuz yaşında bir bar kavgasında bıçaklanıp ölmüş olmasaydı, şiirsel yetenekleri sayesinde Shakespeare ile eşit konuma gelmese de ona rakip olabileceğini söylemektedir. Shakespeare'den sadece birkaç hafta önce doğmuştur ve onu iyi tanıyor olması düşünülmektedir. Fakat, Marlowe'un edebiyat konusu farklıdır: her şeyden öte rönesans insanının ahlaki dramı üzerinde yoğunlaşır. Marlower, modern bilimin getirdiği yeni sınırların karşısında büyülenmiş ve dehşete düşmüştü. Alman kültüründen yararlanarak, bilgi açlığı ve insanın teknolojik gücünün sınırlarının zorlanması isteği ile takıntılı bir bilim adamı ve büyücü olan Dr. Faustus'u İngiltere'ye getirmiştir. Geçmişe gidip Truvalı Helen ile evlenmesini bile sağlayan doğaüstü güçlere erişir, fakat şeytanla yaptığı yirmi dört yıllık anlaşmanın sonunda ruhunu ona teslim edecektir. Zamansız ölümü bir gizem olarak kalan Marlowe'un karanlık kahramanlarında ondan bir şeyler olması mümkündür. Kanunları hiçe sayan bir hayat süren, çok sayıda metresi olan, kabadayılarla arkadaşlık eden bir ateist olarak bilinirdi: Londra'daki yeraltı dünyasının 'lüks hayatı'nı yaşıyordu. Fakat çoğu kişi, bunun, I. Elizabeth'in bir gizli ajanı olarak yaptığı faaliyetlerini gizlemek için uyguladığı bir plan olduğundan ve 'kaza eseri gerçekleşen bıçaklama' olayının, Kraliyet düşmanları tarafından önceden tasarlanmış bir suikast olabileceğinden şüphelenmektedir. Beaumont ve Fletcher daha az bilinmektedir; fakat, Shakespeare'in en iyi oyunlarından bazılarını yazmasında ona yardımcı oldukları hakkındaki bilgi ve o zamanlar çok popüler oldukları neredeyse kesindir. Şehir komedisi türünün geliştiği zaman da bu döneme rastlamaktadır. 16. yüzyılın sonlarındaki İngiliz şiiri, dilin gösterişli olması ve klasik mitlere yapılan göndermelerle karakterize edilmiştir. Bu dönemdeki en önemli şairler arasında Edmund Spenser ve Sir Philip Sidney yer almaktadır. Rönesans hümanizminin bir ürünü olarak, Elizabeth'in kendisi de bazen On Monsieur's Departure gibi şiirler yazmıştır.

Rönesans şiirinin genel kuralları

I. James Dönemi Edebiyatı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Shakespeare'in ölümünden sonra şair ve oyun yazarı Ben Jonson, I. James döneminin önde gelen edebi şahsiyeti oldu. Fakat, Jonson'un estetik anlayışı Tudor Hanedanı dönemi yerine Orta Çağ'daki anlayışı yansıtmaktadır: karakterleri, Dört Sıvı Kuramını barındırmaktadır. Bu çağdaş tıp kuramına göre, davranış farklılıkları, "vücut sıvı"larından birisinin (kan, mukus, sarı safra, siyah safra) diğer üçüne baskınlığı sonucunda oluşur; bu sıvılar, evrendeki dört elemente karşılık gelmektedir: hava, su, ateş ve toprak. Bu, Jonson'un bu tip farklılıkları örneklendirerek, tip ya da klişeler oluşturma noktasına gelmesini sağlamıştır.

Jonson, üslupta uzman görkemli bir hicivcidir. Volpone adlı eseri, bir grup düzenbazın usta bir düzenbaz tarafından nasıl kandırıldığını gösterir ve kötülük kötülük tarafından cezalandırılırken, erdem ödülünü alır.

Jonson'un üslubunu takip edenler arasında; harika bir komedi olan ve yükselen orta sınıfı, özellikle neredeyse hiçbir edebiyat bilgileri olmamasına rağmen edebi zevki dikte eder gibi görünen sonradan görmeleri alay konusu yapan The Knight of the Burning Pestle 'ı yazan Beaumont ve Fletcher yer almaktadır. Hikâyede, birkaç bakkal, okuma yazma bilmeyen çocuklarının bir oyunda başrol oynaması için profesyonel aktörlerle ağız kavgası yapmaktadır. Kalkanı üzerine tutuşan bir havaneli yerleştirerek, uygun bir şekilde bir seyyar silahşor olur. Bir prensesin kalbini kazanmaya çalışan genç adamla, büyük oranda Don Kişot'un yaşadığı şekilde alay edilir. Beaumont ve Fletcher'ın en önemli meziyetlerinden biri, feodalizmin ve şövalyeliğin nasıl züppeliğe ve sahtekarlığa dönüştüğünü ve yeni sosyal sınıfların yükselişte olduklarını fark etmeleridir.

I. James döneminde popüler olan başka bir tiyatro türü ise John Webster ve Thomas Kyd tarafından yaygınlaştırılan intikam oyunudur.George Chapman, birkaç incelikli intikam trajedisi yazmıştır; fakat en çok, gelecekteki tüm İngiliz edebiyatı üzerinde derin etkisi olan ve hatta John Keats'in en iyi sonelerinden birisini yazmasına ilham veren, ünlü Homeros çevirisi ile hatırlanmalıdır.

İngilizce tarihinde bu zamana kadarki en geniş kapsamlı çeviri projelerinden biri olan Kral James İncili, 1604 yılında başladı ve 1611'de bitti. William Tyndale'in çalışmasıyla başlayan İncil'in İngilizce çevirileri geleneğinin doruk noktasını temsil etmektedir. İngiliz Kilisesi'nin standart İncil'i haline geldi ve bazıları, onu tüm zamanların en iyi edebi eserlerinden biri sayar. Bu projenin önderliğini yapan kişi, kırk yedi bilginin çalışmasını denetleyen I. James olmuştur. Bazıları çok daha doğru kabul edilen, İngilizceye yapılan birçok başka tercüme olsa da, çoğu kişi, ölçüsü orijinal İbranice dizelere benzemesi için ayarlanmış olan Kral James İncili'ni, estetik açıdan tercih etmektedir.

1600'lerin başında büyük yükselişte olan Shakespeare'in yanında, 17. yüzyılın başındaki diğer önemli şairler arasında John Donne ve diğer Metafizik şairler yer almaktadır. Kıtasal Barok'tan etkilenen ve konu olarak Hristiyan mistisizmini ve erotizmini ele alan metafizik şiir, sürpriz etkilere ulaşmak için, pergel ya da sivrisinek gibi geleneksel olmayan ya da "şiirsel olmayan" figürler kullanır. Örneğin, Donne'nin Şarkılar ve Soneler'inden birinde, bir pergelin uçları iki sevgiliyi temsil eder, evinde bekleyen kadın merkezi oluştururken; uzaktaki uç, uzaklara yelken açan sevgilisini gösterir. Fakat, mesafe ne kadar artarsa, pergelin ayakları birbirlerine o kadar yanaşır: ayrılık kalbi sevgiyle doldurur. Paradoks ya da oksimoron, artık evrenin merkezi olmayan ve modern coğrafya ve bilim buluşlarıyla sarsılan manevi kesinliklerin olduğu bir dünyadaki korku ve endişelerinden bahseden bu şiirde, değişmez öğelerdir.Donne'nin metafizik şiirinin yanında, 17. yüzyıl Barok şiiri ile de ünlüdür. Barok şiiri, dönemin sanatıyla aynı noktalara temas etmiştir; Barok tarzı yüksek, geniş kapsamlı, epik ve dinidir. Bu şairlerin çoğunda açık bir şekilde Katolik duyarlılığı vardır (isim vermek gerekirse Richard Crashaw) ve yeni ortaya çıkan ve ideal olarak Protestan grupları tekrar Katolikliğe döndürmeyi sağlayacak bir üstünlük ve mistisizm duygusu oluşturmak için Katolik karşı reformu için şiirler yazmışlardır.

I. Charles ve Cromwell Dönemi Edebiyatı (Restorasyon Dönemi Edebiyatı)

[değiştir | kaynağı değiştir]

17. yüzyılın ortalarında, I. Charles'ın hükümdarlığı sırasındaki çalkantılı yıllar ve sonraki İngiliz Milletler Topluluğu ve Koruyuculuk sırasındaki dönem, İngiltere'de politik bir edebiyatın gelişimine tanık olmuştur.İngiliz iç savaşındaki tüm grup sempatizanları tarafından yazılmış olan kitapçıklar, birçok propaganda yoluyla ahlaksız kişisel saldırı ve polemiklerden ulusta reform yapmak amacıyla gerçekleştirilen asil ruhlu planlara kadar her şeyi içermekteydi. İkinci türden olan Thomas Hobbes'in Leviathan 'ı, İngiliz politik felsefesinin en önemli eserlerinden biri olacaktır. Hobbes'in yazıları, dönemin az bulunan politik çalışmalarından bir kısmıdır ve hala düzenli olarak yayınlanmaktadır, fakat Hobbes'in en önemli eleştirmeni olan Johm Bramhall büyük bir ölçüde unutulmuştur. Ayrıca, bu dönemde; British newspaper gazetesinin öncüsü olan news books, Henry Muddiman, Marchamont Needham ve John Birkenhead gibi karşıt partilerin görüşlerini ve eylemlerini bildiren gazetecilerle gelişme göstermiştir. Yazarların olağan tutuklanmaları ve çalışmalarındaki baskı, yabancı veya el altından basımların sonucu olarak ruhsat sistemine sebep oldu. John Milton ‘nın politik kitapçığı The Areopagitica ruhsat sistemine karşı yazılmıştır ve basın özgürlüğünün en anlamlı savunmalarından biri olarak bilinir. Buna ek olarak John Milton'ın on iki kitaplık bir şiir formunda yazmış olduğu, Türkçeye genellikle "Yitirilen Cennet" veyâ "Kayıp Cennet" isimleri ile çevirilmiş olan, bünyesinde İbrâhimî bir mit olarak Şeytan'ın Âdem ve Havva'yı Cennet'te ayartmasını ve Tanrı'nın bu sebep ile Âdem ile Havva'yı Cennet'ten kovmasını içeren şiiri "Paradise Lost" dönemin edebî eserleri içinde yer tutar ve dönemin ayırt edilebilir eserlerinden biridir. Kayıp Cennet'in (Paradise Lost) yine John Milton tarafından yazılan ve Kazanılan Cennet (Paradise Regained) isimli bir devam kitabı vardır; ve bu kitap ise önceki kitapta yaşanılanlar sonucu insanlığın Cennet'i kaybedişinden sonra Nasıralı İsâ'nın doğumu ile insanlığın tekrardan Cennet'i nasıl kazandığını anlatmaktadır.

Özellikle I. Charles ‘ın (1625-42) hükümdarlığı sırasında, İngiliz rönesans draması son olgunlaşmasını yaşadı. Ben Jonson’ın son çalışması, çağın dramasının en güçlü son nesliyle birlikte (John Ford, Philip Massinger, James Shirley ve Richard Brome) sahneye koyuldu ve basıldı. 1642’deki İngiliz iç savaşının başında tiyatroların kapanmasıyla, 1660’daki restorasyon döneminin başkalaşmış toplumuna yeniden açılana kadar drama; bir nesil için kapandı.

Bu dönem içerisinde yazılan diğer edebi yazılar politik alt metinlere atfedilir veya bu çalışmaların yazarları belli siyasi çizgiler etrafında toplanmışlardır. Sivil savaş öncesinde etkili olan The cavalier poets birçok şeyi, metafizik şairlerinin (metaphysical poets) öğretilerine borçludurlar. The Compleat Angler adlı kitabı üzerinde çalışabilmesi için zaman kazandırdığından, Izaak Walton ‘ın durumunda I. Charles’ın idamından sonra kraliyet memurlarının zorunlu emekliliği iyi bir şeydi. 1653’te yayınlanan kitap görünüşte bir balık tutma rehberiydi, fakat gerçekte daha çok meditasyon ve hayattan zevk alma ile ilgiydi. Oliver Cromwell İngiltere’sinin iki önemli şairi Andrew Marvell ve John Milton, Marvell's An Horatian Ode upon Cromwell's Return from Ireland gibi eserlerde yeni hükûmeti övüyorlardı. Cumhuriyetçi inançlarına rağmen II. Charles‘ın restorasyon dönemi sırasında cezalandırmadan kaçmışlardır ve Milton bundan sonra en iyi şiirsel çalışmalarını yazmıştır (Alegori ile birçok gizli politik mesaj vermiştir -ki bu dönemin edebiyatında sıklık ile tercih edilmiş ve dönemin edebî karakteristiği ile eşleşmiş bir edebî yazım tekniğidir.). Bilge bir adam olan Thomas Browne da bu dönemin bir başka yazarıdır. Bilim, din, tıp ve mistik konular hakkında birçok eser vermiştir.

Bahsi geçen dönemin "Restorasyon Dönemi" olarak da adlandırılmasının altında yatan neden, dönemi işâretleyen Büyük Britanya'daki en önemli olayların "İngiliz İç Savaşı (The Interregnum)" sebebi ile Oliver Cromwell'in ve Rump Parlamentosu'nun -Oliver Cromwell ile birlikte ayaklanma ve iç savaş başlatıp Kral I. Charles'ı infaz eden ve 11 yıl boyunca İngiltere'de cumhuriyet ilan eden Avam Kamarası (The House of Commons) üyelerine verilen lakap- Kral I. Charles'ı tutuklamaları, yargılamaları, ardından idam etmeleri ve bu sürecin ardından ilan edilen kısa ömürlü -11 sene- cumhuriyetin parlamento tarafından lağvedilmesi ve monarşinin yeniden geri getirilmesi ile devrik kral I. Charles'ın oğlu II. Charles'ın parlamento tarafından tahta çıkartılmasıdır -"restore" edilmesidir.

John Milton'ın "Paradise Lost" (Kayıp Cennet / Yitirilen Cennet) isimli şiir kitabı Tanrı, Şeytan, Adem ve Havva mitlerini anlatmaktadır. Şiirdeki baskın temalardan bâzıları "övünme" ve "isyankârlık"tır. Şiir dönemin edebiyatında karakteristik bir yer tutar ve dönemine en önemli eserleri arasındadır. Şiirin dili edebî ve sofistikedir, bu sebep ile şiirde gündelik dilden ve anlatımdan kaçınılmıştır; bu üslupsal özellik yazar John Milton'ın yazı dili karakteristiğidir ve diğer eserlerinde de görülür.

Augustan edebiyatı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Viktorya çağı edebiyatı

[değiştir | kaynağı değiştir]
Charles Dickens

1837'de başlayıp 1901'de sona ermiş Viktorya edebiyatı, İngiliz edebiyatında roman tarzının başköşesini kazandığı çağ olmuştur. Bu çağ romanlarında ve şiirlerinde yazarlar, daha eski çağlardaki gibi aristokrat olan patronlarını hoşnut etmek yerine, okumayı seven çok büyük orta sınıfın zevklerine hitap etmeyi baş hedefleri yapmışlardır. Bu çağın en iyi bilinen eserleri hislere çok önemle hitap eden Bronte kızkardeşlerin romanları, William Makepeace Thackeray'in Vanity Fair adlı yergileme romanı, George Eliot'un realist romanları, Anthony Trollope'un büyük toprak sahipleri ve profesyonel sınıflıların hayatlarını anlayışlı şekilde betimleyen romanları sayılabilir.

Charles Dickens edebiyat sahnesine 1830'larda serisel baskı eserler için olan büyük talebi karşılayarak çıkmıştır. Dickens Londra'daki hayat ve özellikle fakir zümreden halkın hayat kavgaları hakkında çok güçlü olan eserler vermiş; ama bu eserlerinin her sınıftan olan okuyucular tarafından kabul edilmesi için devamlı olarak hoş mizaclı olmaya gayret etmiştir. Kariyerinin başında yazdığı Pickwick Papers (Pickwick evrakları) bir komedi şaheseridir. Yazı hayatı ilerledikçe Dickens'in eserleri daha karamsar düşünceler ve hayatlar üzerine yönelmiş, fakat Dickens karakterlerini karikatür etme üstün yeteneğini kaybetmemiştir.

Kırsal hayat ve sorunlar ve kırsal alanlarda çok değişikliğe uğrayan sosyal ve ekenomik koşullar üzerine eğilme Thomas Hardy, Elizabeth Cleghorn Gaskell ve diğer romancıların eserlerinde ön planda görülmektedir.

Viktorya çağının en başta gelen şairleri içinde Alfred Tennyson, Robert Browning ve karısı Elizabeth Barrett Browning, Matthew Arnold ve Dante Gabriel Rossetti ve kızkardeşi Christina Rossetti adları verilebilir.

Çocuklar için yayınlanan edebiyat Viktorya çağı edebiyatında önemli yer tutmakta ve bunlardan bazıları dünyanın her yerinde hala beğenilip okunmaktadır. Bunlar arasında Lewis Carroll başta gelmektedir. Onun saçma şiirleri de önemlidir ve bu janrda kendini takip eden Edward Lear'in de adı verilmesi gerekir.

Ulysses birinci edisyonu, James Joyce'in başyapıtı ve moderizmde dönüm noktası (1922).

İngilizce edebiyat için modernizm olarak adlandırılan çağ Viktorya çağı edebiyatının eksikliklerine karşı bir göz açılma hareketinden ortaya çıkmıştır. Özellikle Modernizm, Viktorya edebiyatının hiç kuşkusuz kabul ettiği kesin bilirlilik, muhafazakarlık ve gerçeğin objektif olması prensiplerine aksi reaksiyon göstermektedir. Bu akım Romantizm, Karl Marx'ın politika hakkında yazıları ve Sigmund Freud'un psikoanalitik kuramlarından çok büyük etkiler duymuştur. Modernist yazarlara diğer önemli ilham kaynakları kıta Avrupası sanat akımlarından olan Empresyonizm ve Kübizmdir.

Edebiyatta modernizm doruğa I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı arası yıllarda erişmesine rağmen, bu akımın kabul ettiği tavırlar, fikirler ve yaklaşımlar ondokuzuncu yüzyılın ortasından sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. İngiltere genellikle Viktorya çağı edebiyatı dönemlerinde iken, bu sıralarda çalışma gösteren Gerard Manley Hopkins, A.E.Housman ve ozan ve romancı Thomas Hardy tarafından sunulan eserler modernizmin başlangıcı için çok önemli rol oynamıştır.

Yirminci yüzyılın ilk on yılı birkaç çok önemli modernizm eserlerinin yayınlandığı yıllar olmuştur. Bunlar arasında James Joyce'un Dubliners (Dublinliler) hikâyeler koleksiyonu, Joseph Conrad'ın Heart of Darkness (Karanlığın Kalbi) romanı ve William Butler Yeats'in şiirleri ve tiyatro eserleri modernizm akımı içinde çok önemli yer almaktadırlar. İki Dunya Savaşı arası yıllarında önemli modernist edebiyatcılar arasında roman yazarları Virginia Woolf, E. M. Forster, Evelyn Waugh, P.G. Wodehouse ve D. H. Lawrence ve dönemin en başta giden İngiliz şairi T. S. Eliot sayılabilir. Atlantik ötesinde Birleşik Amerika'da ise William Faulkner, Ernest Hemingway gibi romancılar ve Wallace Stevens, Robert Frost gibi şairler eserlerinde modernizm estetiğinin Amerikan yaklaşımını sağlamışlardır.

Modernizm akımın gelişmesinde, yaklaşımları (özellikle İtalyan faşizmi ile yakın ilişkisi dolayısıyla) çok tartışma doğuran ama büyük etkisi hiç inkâr edilemeyecek Amerikalı şair Ezra Pound çok öneli bir rol oynamıştır. Ezra Pound yirmi-birinci yüzyılda İngilizce şiire hakim olan imajist ve serbest nazım akımlarının ilkelerinin gelişmesine büyük katkıları ile ve hem şair T.S.Eliot'u ve hem de yüzyılın en büyük edebiyat başarısı olduğu kabul edilebilen bilinç akışına dayanan Ulyses (Ulis) romanının yazarı James Joyce'u bulmakla büyük itibar kazanmıştır.

Devrin diğer dikkat çekecek yazarları W. H. Auden, Vladimir Nabokov, William Carlos Williams, Ralph Ellison, Dylan Thomas, R.S. Thomas ve Graham Greene olarak sıralanabilir. Ancak bu yazarlardan bazılarının eserleri daha sonra postmodernizm adını alacak akımla daha yakın ilişkileri bulunmaktadır.

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]