Arnavut atasözleri: Revizyonlar arasındaki fark
Görünüm
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok |
kDeğişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
[[Resim:Flag of Albania.svg|thumb|100px|Arnavutluk]] |
|||
{{düzenle}} |
{{düzenle}} |
||
*Komşunun tavuğu komşuya kaz gözükür.<br>Peshku qelbet prej kres |
*Komşunun tavuğu komşuya kaz gözükür.<br>Peshku qelbet prej kres |
12.47, 10 Temmuz 2010 tarihindeki hâli
Bu maddenin biçim olarak Vikisöz standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Düzenleme yapıldıktan sonra bu açıklama silinmelidir.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz gözükür.
Peshku qelbet prej kres
- Balık baştan kokar.
- Mali me malin s piqet,njeriu me njerin piqet
Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
- Hastalık dağda gezmez insanlar arasında dolaşır.
Smundja u bë për njerinë
- Ujku mjergull kërkon
Kurt dumanlı havayı sever
- Dita e re,nafaka e re
Yeni gün,yeni nafaka
- Tosk e Gegë - Pemë nga një degë!
Toska ve gega bir ağacın dalları!
- Ai që ecet krye përpjet bie në gropë.
Havaya bakarak yürüğen çukura düşer.
- Ai që bëhet i urtë si delja, e hanë ujqët.
Koyun gibi uslu olanı, kurtlar yer.
- Ai që i mbështetet pemës së madhe, gjen hijë gjithmonë.
Büyük ağaca yaslanan, her zaman gölge bulur.
- Ai që ka frikë edhe kur ka të drejtë, nuk fiton.
Korkuyorsa doğru olsa bile, kazanmaz.
- Armikut mos ia trego të vërtetën.
Duşmana doğruyu söyleme.
- As me miq e as me anmiq, gojën mos e fëlliq.
Ne dostuna ne düşmenına ağzını bozma.
- Asnjë shtëpi nuk të kënaq si e jotja.
Hiçbir ev kendi evin gibi seni mutlu edemez.
- Atë derë që s'e çel çelësi, e çel paraja.
Kapıyı anahtar açamazsa, para açar.
- Atje ku thonë se ka dredhëza më shumë, merre shportën e vogël.
Orada daha çok çilek var dediklerinde, küçük bir sepeti al.
- Bukuria dhe pasuria s'janë përgjithmonë.
Güzellik ve zengillik her zaman olmaz.
- Burgu është varr për së gjalli.
Hapishane bir canlının mezarıdır.
- Fjala pa punë, si peshku pa lumë.
İşsiz söz, susuz balık gibidir.
- Uthulla e fortë plas gurin.
Sert sirke taşı patlatır.
- As topi i Ali Pashës s'e tund.
Ali Paşa'nın topi bile sarsmaz.
- Fol me ty, fol me murin.
Sana söylemek, duvara söylemek.
- I mbushet mendja, atij që ka mend.
Aklı olanın aklı dolar.
- Kur ngjite përpjetë, shiko dhe tatëpjetë.
Yukarıya yükseldiğinde, aşağıya da bak.
- Mendjemadhi niset me kalë, kthehet me këmbë.
Kibirli olan at ile yola çıkar, ayaklarıyla geri döner.
- Njeriu sido që të bëjë, nuk e kapërcen dot hijen e tij.
İnsan nasıl olursa olsun, kendi gölgesini atlayamaz.
- Pas lufte të gjithë bëhen trima.
Savaştan sonra herkes kahraman olur.
- S'e lenë hunda me pa larg.
Burnun, uzağa bakmanı engeller.
- Ti qesh me të tjera, po bota qesh me ty.
Sen başkalarına gülersin, ama dünya sana güler.
- U bë dhija me tremb ujkun.
Keçi kurtu korkutmak istiyor.
- Duro sa mund, gëzohu pa fund.
Sabredebildiğin kadar sabret, sonsuza kadar sevin.
- Edhe guri pëlcet kur nxehet.
Taş da ısındığında patlar.
- Hiq inatin gjej rehatin.
İnatı çek, rahata kavuş.
- Mëngjesi është më i mençëm se nata.
Sabah akşamdan daha akıllıdır.
- Mos i fryj zjarrit se të djeg.
Ateşe üfleme seni yakar.
- Mos mëso ustanë, po merri zananë.
Ustaya akıl öğretme, ondan zanat almaya bak.
- Kur dhelpra nuk arriti rrushtë, tha se janë të thartë.
Tilki üzüme ulaşamadığında, üzümün ekşi olduğunu söyledi.
- Atij i plasin sytë, e tjetri e pyet për vetullat.
Onun gözlerini oyarlar, diğeri ise kaşları için sorar.
- Nuk do as mend as kalem, shif e shkruaj.
Ne akıl ne kalem iste, bak ve yaz.
- Ustai, ustanë e njef në zanat.
Usta, ustayı zanatıyla tanır.
- Deti ka ujë boll, po me u pi s'pihet.
Denizin bol suyu vardır ama içmek istersen içemezsin.
- Kur gabon i mençuri çuditet budallai.
Zeki, bir hata yaptığında, gerizekalı şaşırır.
- Me një gur, ti vrave dy zogj.
Bir taşla 2 kuşa vurdun.
- Nuk të thonë: "Qysh ke qenë" po "qysh je".
"Nasıldın" demez, "Nasılsın" der.
- Po të mos kishte budallenj, me kë do qeshnim.
Deliler olmasaydı nasıl gülecektik.
- Ç'ke në xhep të marin hop, ç'ke në tru s'ta marrin dot.
Cebinde olanı alabilirler, aklında olanı alamazlar.
- Katundi digjet, zakoni s`prishet.
Köy yanar, gelenekleri bozulmaz.
- Bukuria e njeriut është sjellja në shoqëri.
Bir insanın güzelliği çevresindeki davranışlarıdır.
- Ku din qeni t'u marrë erë luleve.
Köpek, çiçeklerin kokusunu almayı nerden bilsin.
- Jetë - kuletë, *****arallëk - maskarallëk.
Hayat -cüzdan, fakirlik - maskaralık.
- Atë që merr me një dorë, kthehe me të dyja.
Bir elinle aldığını, iki elinle geri ver.
- E keqja nuk harrohet, e mira po.
Kötülükler değil, iyilikler unutulur.
- Kur pi ujë, kujto burimin.
Su içtiğinde, kaynağı hatırla.
- Ai që e ka trupin e drejtë, nuk ka frikë se i del hija e shtrembër.
Düzgün vucudu olanın, gölgesi eğri görünecek diye bir korkusu olmaz.
- Kush ka ngrënë mjaltin, ka mizën pas veshit.
Balı yiyenin, kulak arkasında sineği olur.
- Hekuri sa punohet, aq zbukurohet.
Demire ne kadar işlenilirse, bir o kadar güzelleşir.
- Arnaut, he arnaut, në vend të bukës po blen barut.
Arnavut, he Arnavut, ekmek alacağı yerde barut alır.
- Kur te vjen e keqja hapi deren !
Kötülük geldiğinde kapıyı aç !
- Dy te mencur nuk zihen kurre !
İki akıllı kavga etmez asla !
- Rruga e shkurter te del me e gjate !
Kısa yol daha uzun çıkar !
- Hip ketu e shih Stambollin !
Şuraya çık İstanbul`u gör ! (Imkansiz bir sey icin adama dirseğime çık istanbul`u gör derler )
- Trimi i mire me shoke shume !
İyi kahramanın çok arkadaşı olur !
- Njeriut shihi punen jo gunen !
Insanin isine bak elbisesine degil !
- Sa te rrish kot puno kot !
Bosuna duracagina bosuna calis !
- Peri ku eshte i holle keputet !
İp ince olduğu yerde kopar !
- Pyet njeqind vete bej si di vete !
Sor 100 kişiye yap bildiğince !
- U be deti kos !
Deniz yogurt oldu !
(Herkes ne kaparsa kapsin durumu oldugu zaman)
- Sheh rrushi rrushin dhe piqet !
Üzüm üzüme baka baka olgunlaşır !
- Vetem nene dhe babe nuk ka ne pazar !
Sadece anne ve baba yok pazarda !
- S`bie rrufeja ne hale !
Yildirim tuvalete dusmez !
( Kotu olana bir sey olmadiginda )
- Uji fle armiku s`fle !
Sular uyur dusman uyumaz !
- Heshtja eshte flori !
Sessiz kalma altindir !
- Me mire nje mik sesa nje ciftlig !
Bir ciftlikten ise bir dost daha iyi !
- Floriri eshte i paket por ka vlere shume !
Altin az bulunuyor ama degeri coktur !
- I bie fyellit !
(0)kaval caliyor !
(Birisi ondan isteneni yapmadigi zaman)
- Nata eshte e huaj !
Gece yabancidir!
( senin degil guvenli degil anlaminda )
- Ligjin e ben Maliqi !
Kanunu Malik yapar !
- I duruari i fituari !
Sabirli kazancli !
- Mos i trego babes arat !
Babana arsalari anlatma !
- Mishi tretet kocka mbetet !
Et erir kemikler kalir!
- Kush punon fiton !
Kim calisirsa kazanir !
- Hesht si varri !
Mezar gibi sessiz durur !
- I hyra detit ne kembe !
Denize yaya girdim !
( Olanaksiz bir ise giristigin zaman )
- Burri pa arme si gruaja pa breke !
Silahsiz adam donsuz kadin gibidir !
- Shqiptari per fjalen ther edhe djalen
Arnavut verdiği söz için oğlunu da keser
- Nga armiku ruhem vete nga miku me ruajte Zoti.
Düşmandan kendim korunurum dostumdan Allah korusun
- A rrohet me zemër të lepurit?
Bir Tavşanın yüreği ile yaşıyabilirmisin ?
- Ai që ndërton me djersë, mbron me gjak.
Alınteri ile inşa eden ,Kanla savunur.
- Ai që përton sot, pendohet mot.
Bugün tembel olan sonra pişman olur
- Asht kollaj me ia pre bishtin ujkut të vramë.
Ölü bir kurtun kuyruğunu kesmek kolaydır.
- As në parajsë mos rri vetëm.
Cennette bile yanlız kalma.
- Balta -- m'ë ëmbël se mjalta.
Çamur baldan daha tatlıdır.
- Bujku i mirë, ia merr me zor bukën tokës.
İyi bir çiftçi ekmegini topraktan zorla cikartir.
- Burri në shtëpi, si dreqi në xhami.
Evdeki bir adam camideki şeytan gibidir.(çalışmayan erkekler için )(çalışmayan erkekler için )
- Cdo njeri është mbret në shtëpinë e tij.
Her insan kendi evinde kraldır.
- Çelësi që punon, nuk ndryshket.
Çalışan anahtar paslanmaz
- Dembeli është nëna e të gjithë veseve.
Tembellik bütün kötü alışkanlıkların anasıdır.
- Dera e përtimit, caku i mjerimit.
Tembelik kapısı sefaletin sınırıdır.
- Dielli, edhe kur ka re, ndrit.
Bulutlandığında bile güneş parlar
- Difton fmija, ç'ka shtëpia.
Evde ne varsa çocuk anlatır.
- Dita pa punë nata pa gjumë.
Işsiz gün uykusuz gece
- Dora me baltë buka me mjaltë.
Çamurlu el, ballı ekmek
- Dora e larë, zorrë e tharë.
Temiz el ,boş miğde
- Duket zogu që në ve.
Kus daha yumurtadayken bellidir ne olacagi.
- E vërteta rri si vaji mbi ujë.
Gerçek su üzerindeki yağ gibi durur.
- Edhe ujët po të rrijë në një vend qelbet.
Su da akmazsa bayatlar
- Eja baba te te tregoj arat.
Gel baba ,göstereyim sana arsalarımızı.
- Dardha, bjen (pikë) nën dardhë.
Armut tam armutun altına düşer .
- Fikut te ulët i hyp kushdo.
Alçak incir ağacına herkes tırmanabilir.
- Fjala e plakut, e pushka e djalit.
Yaşlı adama söz, genç olana tüfek düşer.
- Gruaja që nuk do të gatuajë, shosh gjithë ditën.
Bir kadın yemek pişirmiyecekse malzemeleri hazırlamak bütün gününü alır.
- Gjarpëri ecën dhe fshin gjurmët me bisht.
Hareket eden yılan, kuyruğuyla izlerini siler
- Gjithsecili në punën e tij është zot.
Her kişi kendi işinde hakimdir.
- Gjykon puna, s'gjykon guna.
Adamın işine bak, elbisesine değil.
- Hekuri sa punohet, aq zbukurohet.
Demir ne kadar işlense o kadar güzel olur.
- I mjeri ai që s'mendon për pleqëri.
İhtiyarligini düşünmeyen adam zavallıdır.
- I riu ka fuqi, plaku mëncuri.
Gencin gücü var ,yaşlının bilgisi
- Kali plak të len barrën në rrugë.
Yaşlı at yükünü yolda bırakır.
- Kau që nuk vete në arë e pret sëpata.
Öküz gitmezse tarlada balta bekler.
- Kazma në dorë, buka në gojë;
kazma në katua, trasta del për miell hua.
Kazma elde, ekmek agizda; kazma
mahzende torba borç un almaya gitmekte.
- Kënga për darkë, brenga për drekë.
Akşam yemeği için şarkı ,öğle yemeği için acı
- Kohë është flori
Zaman altındır.
- Ku ka bletë, ka dhe mjaltë.
Nerede arı var bal oradadır.
- Ku ka zemër ka dhe krahë.
Nerede yürek orada kollar vardır.
(iş vardır)
- Kullote dhinë të të mbushë kusinë.
Mutfağı doldurmak için keçi besleyin
- Kur s'ke mbjellë, s'ke çfarë korr.
Tohum ekmezsen ,ekin biçemezsin
- Kur s'ke punë luaj derën.
Kapıya bakarsın işsiz kaldığında
- Kush di me lavdue, din edhe me cpifë.
Övmesini bilen iftirayı da bilir.
- Kush fërkon pulën, ha edhe vezën.
Tavuğu okşuyan yumurtayı da yer
- Kush fle ngrohtë ka edhe ftohtë.
Sıcak uyuyan üşüyebilir de.
- Kush i kullot deshët, ai qeth dhe leshët.
Koyunları otlamaya bırakan yünlerini de toplar
- Kush ka turp, vdes për bukë.
Utangaç olan açlıktan ölür.
- Kush mori udhë, dhe do të lodhet.
Yola çıkan yorulur da.
- Kush nuk di ç'është lodhja, ai nuk di
ç'është çlodhja.
- Yorulmayi bilmeyen rahatlamayı bilmez.
- Kush përton vdes urije.
Tembel olan açlıktan ölür.
- Kush rri nën pemë, ha edhe kokrrat.
Ağaç altında duran ,meyveleri de yer.
- Kush s'punon, dheut i rëndon.
Çalışmıyan bastığı yere yüktür.
- Kush zë brumë do të gatuajë.
Hamuru hazırlamaya başlıyan pişirecektirde.
- Kushtrimi del për të ligshtin, pse trimi
kujtohet vet.
Savaşmak için seslenme zayıf olan için yapılır yoksa cesur kendiliğinden savaşmaya gider.
- Liria i ka rrënjët në gjak.
Özgürlüğün kökleri kandadır.
- Lima dalëngadalë bëri tranë gjilpërë.
Zımpara yavaş yavaş kirişi iğneye çevirdi.
- Malet tunden, po nuk bien.
Dağlar sallanır ama yıkılmaz
- Mbill me një dorë, korr me të dyja.
Bir el ile tohum ek ,iki el ile ekin topla.
- Mbroje atdhenë si shqipja folenë.
Kartalin yuvasini koruduğu gibi vatanını koru.
- Me fal gjakun është burrni.
Kanı affetmek erkekliktir.
- Me lopatë ari dhe shat argjëndi tundën e
lëkundën edhe malet nga vëndi.
Altın kürekle ve gümüş tırpanla,
daglari bile yerinden oynatirsin.
- Më mirë "punë e mbarë",
se "mirë se të gjej".
"Hoşbuldum"`dan
"Hayırlı işler " demek daha iyidir.
- Më mirë te vdesësh më këmbë,
sesa të jetosh më gjunjë.
Eğik yaşamaktansa ,
ayakta ölmek daha iyidir.
- Mirë se të gjej, o hija e madhe
-Mirë se vjen o dembel hamë.
-A kamë leje të rri pak?
-Po pate me hangër rri sa të duash.
Hosbuldum buyuk golge !
- Hosgeldin tembel obur. -
Biraz oturmama izin var mi ?
- Yiyecegin varsa istedigin kadar otur.
- Mos kij turp nga kush s'ka turp.
Utanmayandan utanma.
- Mos prit të të kërkojë e mira, po kërkoje.
İyi şeylerin seni araması için bekleme, sen onları ara.
- Mos rri si nusja në dasëm.
Düğündeki gelin gibi durma
- Mos u fshi si miu prapa poçes.
Fare gibi kavanozun arkasında saklanma
- Mos u fshi si miza nën bishtin e kalit.
Sinek gibi atın kuyruğunun altına saklanma
- Moti ndihmon atë që punon.
Çalışana hava yardım eder
- Mushka do dru, e demi kular.
Boğa bir boyunduruğa ,katır bir şaplağa ihtiyaç duyar(katırı dövecen,boğayı bağlıyacan)
- Në kurdhën e nxehtë, s'rrihet me çekan druri.
Tahta bir çekiç ile sıcak demiri dövme
- Nga del fjala, del dhe shpirti.
Söz nereden çıkıyorsa gönül de oradan çıkar.
- Nuk mund të dalë punë e madhe nga ai që nuk do të voglën.
Küçük işi istemeyenden büyük iş çıkmaz.
- Nuk rron peshku pa uje.
Balık susuz yaşayamaz
- Nuk zihet pleshti me dorashka.
Eldivenler ile pire yakalanmaz.
- Njeriut iu bëj njeri, qenit bëniu qen.
Bir insana insan gibi davran, köpege köpek gibi davran.
- Një ujë që nuk ecën s'pihet.
Yerde duran su içilmez.
- Paraja nuk i zgjedh njerëzit.
Para insanları seçmez.(bir insan zenginse bunun sebebi kendisinin yeteneğidir parasinin değil)
- Pleqëria vjen me shokë.
Yaşlılık arkadaşlar ile gelir
(Sadece sen yaşlanmazsın )
- Po kërciti dhëmbët qeni i qëndro me shkop në dorë.
Köpek dişlerini gösterirse elindeki sopayı göster
- Po nise një udhë, do kaptosh dhe sheshe, dhe male, dhe gurë.
Bir yola başladın mı meydanları dağları ve taşları geçeceksin.
- Po nuk e pate të ligën brënda, s'të vjen nga jashtë.
İçinde kötülük yoksa, dışarıdan sana bulaşmaz.
- Po nuk qau fëmija, nuk i jep nëna sisë.
Çocuklar ağlamıyorsa ,anneleri meme vermez.
- Po nuk u turbullua, nuk kthjellohet.
Bulandırılmazsa aklanmaz.
- Po shkove me të kërciturit gishtërinjtë sot,
mos u anko nga të kërciturit e zorrëve nesër.
Bugün parmaklarını kütletiyorsan yarın miğden ses çıkarırsa şikayet etme.
- Pula që këndon në mbrëmje nuk bën vezë në mëngjes.
Akşam öten tavuk sabah yumurta yapmaz.
- Puna e rinisë, jorgan i pleqërisë.
Gençlikte iş ihtiryalığın yorganıdır.
- Qan ara se nuk i vjen fara.
Tohumu gelmeyen tarlalar ağlar
- Ruaj dhinë të pish qumështin.
Sütünü içeceksen keçiyi koru.
- S'bëhet vreshti me urata, po
me shata e lopata.
- Ağaçlık dua ile değil, belliyerek
ve kürek ile yapılır.
- S'gjuhet me zagar të lidhur.
Bağlı bir köpek ile avlanamazsın.
- Sa më shpejt kositet livadhi; aq më
shpejt lind bari.
- Ne kadar çabuk çimleri biçersen ;
çimler o kadar çabucak büyür.
- Shpjere gojën te buka e jo bukën te goja.
Ağzını ekmeğe götür ekmeğini ağıza değil.
- Shqiponja fluturon në qiell, po folenë e
bën në tokë.
Kartal gökte uçar ,fakat yerde yuva yapar
- Trupi shëndoshet me të punuar,
mëndja ndërtohet me të mësuar.
- Çalişarak vücud ,öğrenerek akıl yapılır
(iş ile sağlıklı vücut, öğrenmek ile akıl yapılır)
- Ujku e ka qafën e trashë,
se ka kambët e shpejta.
Kurdun kalın boynu var çünkü ayakları hızlı
- Uji fle hasmi s'fle.
Su uyur düşman uyumaz
- Vure vezën more pulën.
Yumurtayi yeme tavuğu alırsın.
- Yiğidi öldür hakkını yeme.
- Dumansız kahve imansız Türk'e benzer.