İçeriğe atla

Mühr-ü Süleyman

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Mühr-i Süleyman'ın bir örneği
1351 yılında Erzincan'da Eretna adına basılan gümüş para. Üzerinde Uygur alfabesiyle "sultan adil" yazmaktadır.[1]

Mühr-i Süleyman (İbraniceחוֹתָם שְׁלֹמֹה‎, romanize: Khotam Şlomoh; Arapçaخاتم سليمان Khātam Sulaymān), Orta Çağ Yahudi geleneğinde, çeşitli İslam ve Batı okültizminde Kral Süleyman'a atfedilen mühür damgasıdır. Çoğunlukla pentagram veya heksagram şeklinde tasvir edilmiştir. Yahudiler arasında Davut'un Yıldızı olarak bilinir. Anadolu Selçuklu ile Osmanlı mimarisinde de kullanılmıştır.

Müslüman ve Türk mimarisinde çok eskiden bu yana süslemelerde kullanılmıştır. İki üçgenin oluşturduğu sembol, değişik zaman ve coğrafyalarda farklı kombinasyonlarda uygulanmıştır. Türkistan'ın Yesi şehrindeki Ahmet Yesevi türbesindeki sekiz köşeli yıldız ile Sivas Gök Medrese'nin kapısındaki sembol aynıyken yine Sivas Gökmedrese'nin minarelerindeki oyma süslemeler Mühr-i Süleyman'ın çeşitleridir.

1290 yılında Fas'ta basılan ve üstünde Mühr-i Süleyman bulunan 4 Falus parası

İlk insan Adem Peygamber yeryüzüne gönderildiğinde kendisine Cebrail tarafından bir yüzük verilmişti. Bu yüzüğün üzerinde bulunan sembol, Türk ve Müslüman mimarisinde tarih boyunca birçok coğrafyada mimari süslemelerde sıklıkla kullanılan Sekiz Köşeli Yıldız'dı.[kaynak belirtilmeli] Yaklaşık 1000 yıl yaşadığı rivayet edilen Adem Peygamber vefat edince yüzük Cebrail tarafından yeniden geldiği yere cennete götürüldü.

Bir gün Cebrail Davud Peygamber'e geldi ve elindeki yüzükle birlikte 10 adet soru verdi. "Bu 10 soruyu çocuklarına sor ve içlerinden her kim soruların tamamına doğru cevap verirse yüzüğü ona ver," dedi. Bunun üzerine Davud Peygamber bir meydanda halkını topladı ve onların önünde çocuklarına Cebrail'in kendine getirdiği soruları sordu. Sırayla büyük oğlundan başlayarak çocuklarına soruları sordu. Çocuklardan hiç birisi sorulara doğru cevap veremediler. Son olarak çocuklardan en küçüğü Süleyman'ı çağırdı ve soruları ona da sormaya başladı. Süleyman sorulara bir bir doğru cevap verirken diğer taraftan her cevabıyla birlikte gülümsüyordu. Tüm sorulara doğru cevap veren Süleyman'ı, Davud Peygamber tebrik ettikten sonra kızdı ve "ciddi bir konuda halkın önünde neden ciddiyetten uzak davranıyor ve gülüyorsun" dedi. Süleyman ise, "babacığım özür dilerim, amacım sizi üzmek veya ciddiyetsizlik yapmak değildi ancak siz her soru sorduğunuzda şurada duran karınca bana cevapları söylüyordu ve ben de ona gülümsüyordum," dedi. Bunun üzerine Davud Peygamber kalktı ve yüzüğü oğluna verdi.[kaynak belirtilmeli]

Rivayet edilir ki, Süleyman Peygamber bu yüzüğün gücü sayesinde insanlar dışındaki varlıklara (cinlere, hayvanlara), tabiata ve nesnelere de hükmederdi. Hatta bir rivayette bu yüzüğün bir dönem cinler tarafından çalındığı ve Süleyman Peygamber'in gücünü ve hükmünü kaybettiği ve bu dönemde yeryüzünde birçok karmaşanın yaşandığı söylenir. Sonra Süleyman Peygamber tekrar yüzüğü ele geçirir ve hem gücünü kazanır hem de yeryüzündeki karmaşaya son verir.[kaynak belirtilmeli]

Ayrıca bu mührün şekline sahip olan yüzük, kolye, dövmeyi kullanan insanların kötücül varlıklardan korunduğu ve işlerinin sorunsuz ilerlediğine inanılır.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Peacock 2019, s. 182.